Bağlaç / Edat (ilgeç)
ki, oysa, oysaki, madem, mademki, belki
hâlbuki, çünkü, meğerki, illaki, kaldı ki
ne var ki, gelgelelim
ama, ancak, fakat, lakin, zira, gerçi
yani (demek oluyor ki)
ve, ile (ve), aksi takdirde
bari, de, dahi, bile, hele, ise, ya da, veya
hatta, veyahut, yahut, nitekim, o halde
hem hem, ister ister, ne ne (olumsuzluk)
ya ya, kâh kâh, ha ha, gerek gerek
gibi, ile, için, göre, kadar, denli, değin, dek
diye, karşı, karşın, üzere, ötürü
yalnız, değil, ya, evet, beri
örneğin, söz gelimi, mesela
sadece, itibaren
- den bu yana, -den yana, -den beri
den başka, - den dolayı, -den ötürü
-e doğru, -e rağmen, -e karşı
ancak (sadece, bir tek, yalnızca)
ah, ey, hey, bre, hişt, ayol